Şizofrenide erken safhada tedavi çok önemli

Şizofrenide erken teşhisin önemine işaret eden uzmanlar, hastalığın erken safhalarda tedavi edilmeye başlanırsa daha kolay kontrol altına alınabildiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, hastaların karşılaştığı en büyük sorunun da toplumsal damgalama olduğunun altını çiziyor.

<Şizofrenide erken safhada tedavi çok önemli

Her yıl 11 Nisan Şizofreni ile Mücadele Günü olarak anılıyor. Bu özel günde psikiyatrik bir hastalık olan şizofreniye dikkat çekmek ve farkındalık oluşturulması hedefleniyor.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, Şizofreni ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada şizofreni hastalığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Şizofreni kronik bir rahatsızlıktır

Şizofreniyi “genç yaşlarda başlayan, her toplumda ve sosyokültürel düzeyde görülebilen, kişinin işlevselliğini belirgin olarak bozabilen bir psikiyatrik hastalık” olarak tanımlayan Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, hastalığın düşüncelerde bozulma, duygusal, davranışsal ve bilişsel değişiklikler ile seyrettiğini belirtti. 

Hastalığın başlangıç ve seyrinin her hastada değişkenlik gösterebileceğini belirten aktaran Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Arada alevlenme dönemleri ile giden tansiyon, şeker hastalığı gibi kronik gidişlidir. Başlangıcı içe kapanma, depresyon gibi sessiz belirtilerle uzun yıllar sürebildiği gibi, stresli bir dönem sonrası günler içerisinde kuşku, sesler duyma, uykusuzluk gibi belirtilerle aniden de başlayabilir.” dedi. 

Şizofrenide üç temel belirti grubu var

Hastalığın üç temel belirti grubu olduğundan bahseden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, birinci grup olan “pozitif belirtiler”in, hezeyan (gerçekdışı düşünceler) ve halusinasyonların (olmayan sesleri duyma, görüntü görme, kötü koku alma ya da dokunma gibi) olduğunu söyledi.

Pozitif belirtiler alevlenme döneminde görülebilir

Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Pozitif belirtilerden takip edildiğini düşünme, bir insan ya da grup tarafından zarar göreceğine inanma, kendisinin düşüncelerinin okunabildiği, yönlendirildiği gibi hezeyanlar ve kendisi hakkında yorum yapan, kötü konuşan kişiler ya da dini varlıkların sesini işitme sıktır. Her hastada aynı anda bütün bu belirtilerin olması gerekmemektedir, ayrıca bu belirtiler hastalık boyunca da sürmeyebilir, hastalığın alevlenme dediğimiz dönemlerde meydana gelip, tedavilerle yatışabilmektedir.” dedi.

Negatif semptomlar depresyona benziyor

İkinci grup belirtinin “negatif semptomlar” olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Negatif semptomlar depresyona benzer. Kişinin jest ve mimiklerinde azalma, yüz ifadesinde donukluk, motivasyon düşüklüğü, sosyal aktivitelere karşı ilgisizlik, bir işi başlatamama, isteksizlik, keyif alamama, konuşmada azalma, insanlardan uzaklaşma gibi belirtilerdir.” dedi.

Dağınık konuşma da bir başka belirti

Şizofrenide üçüncü belirti grubunun ise “dezorganizasyon” olarak adlandırılan Türkçe’de “dağınık konuşma, davranış” olarak da isimlendirilen üçüncü grup belirtiler olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Bunun grupta konuşurken konudan konuya geçme, uygunsuz yanıtlar verme, tuhaf giyinme, kendine bakımın azalması, bağırma, küfür etme ya da katatoni dediğimiz hiç hareket etmeme, konuşmama, tepki vermeme şeklinde belirtiler vardır.” dedi.

Toplumsal damgalama hastaların yaşadığı en büyük sorun

Şizofrenin